Welcome to Our Website

Türkiye için fırsat: İş insanları 4 yıllık seçimsiz dönemi ve istikrarı Türkiye için fırsat olarak görüyor

31 Mart yerel seçimlerini geride bırakan Türkiye’nin öncelikli gündemi ekonomi olacak. Enflasyonla mücadele, cari açık sorununun çözümü, katma değeri yüksek üretim ve sürdürülebilir büyüme; ekonomi yönetiminin ana odağındaki başlıklar arasında bulunuyor. Türkiye’nin 4 yıl boyunca seçimsiz bir dönem geçirecek olması; ekonomide bir üst lige çıkmak için büyük fırsatlar barındırıyor. Kalıcı refah ve güçlü istikrar için yapısal reformlara odaklanılması gerektiğine işaret eden iş dünyası temsilcileri, Türkiye’nin hedeflerine ulaşması konusunda atılacak adımlara her türlü desteği vereceklerini vurguladı.

YATIRIMA VE ÜRETİME DEVAM

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, seçimlerin ardından uygulanmakta olan ekonomik programa odaklanılması gerektiğini belirtti. Avdagiç, “Önümüzdeki dönem, enflasyon ve yapısal reformların hayata geçirilmesi başta olmak üzere birçok sorunla kalıcı, sürdürülebilir ve rasyonel bir mücadele için çok iyi değerlendirilmelidir. Bu sayede, çevresinde çatışma ve savaşların kol gezdiği Türkiye, daha da güçlenen ekonomisi ve demokrasisiyle güvenli bir liman olmayı sürdürecektir. İş dünyası olarak, üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle, tüm gücümüzle yatırıma, üretime, ihracata ve istihdama devam edeceğiz” dedi.

TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ FIRSAT

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da ekonomide yapılması gereken çok iş olduğunu bildirerek, “Tüm gücümüzle enflasyonla mücadeleye odaklanmalıyız. Enflasyonla mücadele, para ve maliye politikası eş güdümünde daha başarılı olacaktır. Fiyat istikrarı ve finansal istikrar ile öngörülebilirlik güçlenecektir. Böylece teknoloji içeriği ve katma değeri yüksek yatırımlar artacaktır” ifadelerini kullandı.

EKONOMİYİ DAHA DA GÜÇLENDİRELİM

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ise sandıktan çıkan mesajın en iyi şekilde okunup, ekonomiyi güçlendirecek adımların atılacağına inandıklarını ifade etti. İhracatın Türkiye ekonomisi için lokomotif rolü üstlendiğinin altını çizen Gültepe, “Önümüzde seçimsiz 4 yıllık dönemin en iyi şekilde değerlendirileceğine ve 2028’de mal ihracatında 375, hizmet ihracatında da 200 milyar dolarlık hedefi yakalayıp geçeceğimize inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak:

Türk iş dünyası temsilcileri olarak gayemiz, her zaman olduğu gibi ülkemizin kalkınması-na ve refahına katkı sunmak için daha fazla çalışmak, yarınlarımız için daha fazla katma değer üretmek olacak. Bu süreçte, başta enflasyonla mücadele olmak üzere, yapısal reformlar dahil atılacak tüm adımların bir an önce ve kararlılıkla yapılması geleceğimiz için çok önemli.

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç:

Yerel yönetimlerimizle iş birliğimizi daha da güçlendi-rerek, başkenti-mizin ve ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimi için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. ‘Başkentin sanayisinden sanayinin ve teknolojinin başkentine’ hedefimize ulaşmada destek olmaya devam edeceklerine gönülden inanıyorum.

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı:

Önümüzde 4 yıllık seçimsiz dönem, enflasyonunu düşürmüş, makro denge-lerini kurmuş, sürdürü-lebilir büyüme yoluna geri dönmeye hazır bir Türkiye ekonomisi için büyük bir fırsattır. Ülke olarak muazzam bir potansiyelimiz var. Bunu gerçeğe dönüştürebilmek için hepimize önemli görevler düşüyor.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran:

Türkiye ekonomisinin ilerlemesinin önündeki engellerin kaldırılması, sorunların çözülmesi ve kalıcı gelişmeyi sağlaya-bilmek için de vergi konusu başta olmak üzere yapısal reformlar hayata geçirilmeli. Ankara’da ticari hayatın canlanması, sağlık başta olmak üzere turizm çeşitlerinin geliştirilmesi, havalimanına metro hattı başta olmak üzere ulaşımı kolaylaştıracak adımların atılması için atılacak olumlu adımları bekliyoruz.

ORSİAD Başkanı Levent Çamur:

Tüm gücümüzü, enerjimizi işe güce vermek zorundayız. Meşakkatli bir süreçten geçerken herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. İş dünyası olarak seçim sonrası süreçteki beklentilerimiz; yatırım ortamının iyileştirilmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve enflasyon kur makasının daraltılıp enflasyon faiz dengesinin oturtulmasıdır.

TÜSİAD

: Başta afet yönetimi olmak üzere tüm konularda merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında iş birliğinin güçlendiği bir dönem olmasını temenni ediyoruz. Yerel seçimlerin ardından ekonomimizi, demokrasimizi ve hukuk sistemimizi güçlendirecek yapısal reformlara hızla odaklanarak daha gelişmiş, saygın, adil ve çevreci Türkiye hedefine ulaşmak üzere el birliğiyle çalışmalıyız.

Azimliyiz kararlıyız başaracağız

Yerel seçim sonrası dönemde uygulanacak ekonomi politikalarına ilişkin ilk mesajlar geldi. Ekonomi kurmayları sıcağı sıcağına mahalli seçimlerin para politikasını ve tasarruf tedbirlerini etkilemeyeceği mesajı verdi. Yatırım, üretim, istihdam ve ihracata dayalı kalkınma tedbirlerinin devam edeceği belirtildi.

TÜM TOPLUMA KALICI REFAH

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Eylül 2023’te açıkladıkları Orta Vadeli Programı (OVP) güçlendirerek kararlılıkla uygulamaya devam edeceklerini vurguladı. Şimşek, “Ana hedefimiz olan enflasyonu kalıcı olarak tek haneye düşürmek için sıkı para, seçici kredi ve gelirler politikasına ilaveten kamuda harcama kontrolü yaparak tasarrufu ön planda tutacağız. OVP’de açıklanan takvime uygun olarak hayata geçireceğimiz yapısal reformlar ile ekonomide dönüşümü gerçekleştirerek verimlilik ve rekabet gücü artışı sağlayacağız. Böylece sürdürülebilir büyüme amacımıza ulaşarak sağlayacağımız kalıcı refah artışı toplumun tüm kesimlerince paylaşılacaktır. Azimliyiz, kararlıyız, başaracağız” dedi.

AMAÇ KATMA DEĞERLİ ÜRETİM

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da Milli Teknoloji Hamlesi ve katma değerli üretimle büyüme adına daha güçlü adımlar atacaklarını ifade etti. Kacır, “Reformlarla, yatırımlarla ve projelerle halkımızın takdirini kazanmak için daha fazla çaba ortaya koyacağız” diye konuştu.

Büyümenin nimetleri adil paylaşılacak

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gerek ekonomik gerek sosyal bakımdan enflasyonla mücadelenin temel önceliklerini olduğu belirterek, “Geçen sene ilan ettiğimiz Orta Vadeli Programımızı (OVP) kararlı bir şekilde uygulayarak bunu başaracağız” dedi. Demokrasi ve kalkınmada daha yüksek hedeflere ulaşma yolunda, hayati derecede öneme sahip 4 yılı aşan seçimsiz bir döneme girildiğini hatırlatan Yılmaz, bu dönemde, depremin yaralarını saracaklarını ve şehirleri geleceğe çok daha dirençli bir şekilde hazırlayacaklarını vurguladı.

ENFLASYONLA MÜCADELEDE KARARLIYIZ

Cevdet Yılmaz, şöyle devam etti: “Bu yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonla mücadelemizin sonuçlarını belirgin bir şekilde görmeye başlayacağız. Böylece yapılan ücret artışlarının zamanla erimesini önleyecek, kalıcı refah artışı sağlayacağız. Amacımız demokratik istikrar içinde büyümek ve büyümenin nimetlerini tüm kesimlere adaletli bir şekilde yansıtmaktır.”

DURMAKSIZIN ÇALIŞACAĞIZ

Ticaret Bakanı Ömer Bolat da halkın refahını artırmak, ve Türkiye ekonomisini daha fazla güçlendirmek hedefleri doğrultusunda; yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı sürdürülebilir büyüme için durmaksızın çalışmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Bakan Bolat, “Ülkemizin gelişmesi ve “Türkiye Yüzyılı” hedefi yolunda, ekonomi ve iş dünyasının tüm aktörleriyle ve halkımızla birlikte çalışacağız” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir